Küçükken oturduğumuz o garip komşularımızın olduğu apartmanın dört tarafı da bahçeydi. Bahçe gibiydi desek daha doğru olur. Fakat biz çocuklar olarak hiç oynayacak yer bulamazdık. Her bölgenin sahibi ev sakinlerimiz vardı çünkü. Ön tarafta oynayamazdık, anam terlik atardı. 'Beynimi s.ktiniz yeter, defolun gidin' diye. Sağ tarafta oynamazdık, yönetici kızardı. Ayrıca 15 numara odun atardı kafamıza. Diğer tarafta oynayamazdık, orada da Gülsüm teyze duymayan kulaklarıyla bizi duyar rahatsız olurdu. Arka bahçede hele hiç oynayamazdık çünkü oraya arabalar park edilirdi. İşte en güzel kısım :)
İnsana hep yasak olan cazip gelir ya işte. Biz de arkada oynamayı çok seviyoruz. Çocuğuz biz, top peşinde koşmak zorundayız di mi. O lanet arabalardan bize ne? Dinlemedik oynadık, dayak yedik, aileye şikayetler yağdı ama hep oynadık.
Benden 3 yaş küçük bir erkek kardeşim var ve onunla beraber büyüdük. Abim o zamanlar çalışıyor, bizimle pek işi yok. Kardeşim çok ufak tefekti ve kelimeleri tam telaffuz edemezdi. O kadar ki babam büyümeyecek bu çocuk diye dertlenmişti. Mahallede kendisine Minik Harun diye seslenirlerdi
Minik parayı çok severdi. Parayla yaptıramayacağınız iş yok. Şimdi muhasebeci siz düşünün artık:)) Para veren herkesin işini yapardı velet. Tam konuşamadığından sırf saçmalasın gülelim diye para verdikleri oluyordu. Ben fakir tabii. Ben kimim ki zaten.
Arkaya park edilen araçlardan birinin sahibi amcamız da bize uyuz oluyor o aralar. Adamın adını hatırlamıyorum ki hiç adıyla seslenmedik :D Adı RF amca!!! Neden? Çünkü plakası RF... Kardeşim öyle seslenirdi. Sırf arabasına bir şey olmasın diye bu amcamız arkada top oynayanları kardeşime söylettirirdi. Bedava iş yok para alırdı minik. Beni bile tanımazdı şerefsiz her seferinde ispiklerdi bizi herife.Adam apartmanın kapısından adım atarken görürdü, koşardı peşine 'RF amca ablam arabana top attı' Biz topuk...
O duvarların dili olsa da göt korkusuyla nasıl diğer bahçelere atladığımızı anlatsa. O arabalar yüzünden kapımızı çalanların ardı kesilmedi. Sonuç: dayak yedik :D
Sindirella olmak çok sıkıcı, pijamalar güzel. Zaten prenses olmak için fazla fakirim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Bir hikaye denemesi: Kızılcık Şerbeti
Her sabah zıkkım gibi çalan telefon alarmımı susturmak için yine ufak ve başarısız bir girişimden sonra uykunun ve tabii ki rüyanın en tatl...
-
Zamanın Tozları ...Ve son kılıç darbesiyle ortalığı kaplayan siyah bulutun ardından kulakları sağır edecek bir çığlık duyuldu. Göz gözü ...
-
Şu satırları yazmak bile çok zor. Bizim sadece duyduğumuz bu büyük acıyı, o küçücük bedenlerin yaşadığını bilmek kahrediyor yürekleri. Her ...
-
Küçükken oturduğumuz o garip komşularımızın olduğu apartmanın dört tarafı da bahçeydi. Bahçe gibiydi desek daha doğru olur. Fakat biz çocu...