İlk iş günü mü!!! Dur ağlıyorum şu an

"Yeni bir işe başladım ve onun heyecanıyla yazıyorum şu an" demeyi çok isterdim ama diyemiyorum tabii ki de.

Herkesi bilmem ama bence insanlar yeni bir işe başladıkları zaman sanırsam ki mutlu oluyorlardır. Bir kıpırtı olur, sabah kalkar, özenir, bözenir (bezenir) süslenir, cillop gibi gider ilk gün di mi. Normali budur hani.

Bense,
Sabah kalkmaya üşeniyorum, gitmek istemiyorum. Sanki dünyanın sonu gelmiş benim için. Ölümüne yavaş hazırlanıyorum ve de nerede boktan şeyler var onları giyiyorum (geceden planlıyorum hem de). İki rimel, eyeliner, ruj, tamam... Ayağımda da alakasız converse tabii ki (olmazsa olmazım)

Evden çıkıyorum ama ayaklarım geri gidiyor. İnadına tembelim. Geç kalıyorum umurumda değil. Belki giderken son dakika bir şey olur. Belki kovuldun derler. Belki siktir git tipini beğenmemiştik zaten, gözümüz tutmadı seni derler. Ne bileyim kafamı gözümü kırarım, araba çarpar falan.

Ve daha neler neler.

Bir ara ofiste merdivenlerden inerken ayağımı nasıl kırarım diye düşünüyordum.

Manyaklık evet katılıyorum. İki gündür sabahları ağlak durumdayım. Kendimi tutmasam tuvalette sessizce ağlıcam.

Niye bu kadar tantana yapıyorsun, madem istemiyorsun gitme diyenler olabilir.

1750 lira maaş+yol+ssk+özel sigorta+yemek... Ve neredeyse hiçbir şey yapmıyorum. Zaten şu an internetim yok. Boş beleş oturuyorum. Öteki hatun da bir görüşme için çıktı. Patron da yok. Mala bağladım.

Sus otur yoksa o götü kırarım derim ben, bana, ben olsam. :)))

İlk iş günü bana hep sıkıntı, hep acı, hep ızdırap. Mal mıyım neyim???

Bu arada mezun olalı 2 yıl olmuş, dışarıda millet işsizlikten sefillere bağlamış geziyor. Ben olsam bu kafada birinin beynini siker atarım. :)))))

Ben en iyisi biraz dışarı çıkıp Watson'a falan bakayım. Bir bok yaptığım yok zaten.

Öptüm hepinizi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bir hikaye denemesi: Kızılcık Şerbeti

Her sabah zıkkım gibi çalan telefon alarmımı susturmak için yine ufak ve başarısız bir girişimden sonra uykunun ve tabii ki rüyanın en tatl...